Sunday 31 July 2016

Bir Nefret Simgesi Olarak Neoliberalizm

Bir Nefret Simgesi Olarak Neoliberalizm

Tarih: 
Caner Gerek
1929 tarihli Büyük Buhran’dan sonra Britanyalı bir iktisatçı olan Keynes’in fikirleri değer kazanmaya başlamıştı. İstihdamı öne alan bu düşüncede, talep kendi arzını ortaya çıkaracak o nedenle de devletin talebi artırıcı bir rol üstlenmesi gerekecekti. Serbest piyasaya (özellikle ekonominin kötü gittiği kısa dönemde) devlet müdahalesini öneren ve hatta ekonomik durgunluk dönemlerinde istihdam için devletin gerekirse çukur kazdırıp sonra o çukuru doldurtabileceğini söyleyen talep yönlü bir iktisadi düşünceydi bu. Piyasanın kendini regüle edeceğine inanmıyordu bu düşünce. Büyük ilgi gören Keynesyen fikir ile birlikte 1944 yılının temmuz ayında, New Hampshire eyaletinin Bretton Woods adlı beldesinde 44 ülkeden delegeler toplanarak uluslararası bir para sisteminin temellerini kurdular. Anlaşmaya katılan ülkelerin parasının değeri artık dolara göre belirlenecek ve 1 ons altının değeri de 35 dolar olacaktı. Artık ülkelerin parasının değeri dolara karşı sabitlenmişken, sadece istisnai durumlarda değerde oynama olabilecekti.  Ayrıca değerde sadece %10’a kadar bir değişime izin verilecekti; aksi takdirde IMF adlı bir kuruluşun izni gerekecekti. Böylece dengesizlik durumları için bir kuruluş ortaya çıkmıştı ve hatta dengesizlikler noktasında ülkelere yardımcı olacak diğer bir kuruluş daha: Dünya Bankası. Keynesyen fikir yeni ortodoks politika haline gelirken bugün neoliberalizmle ilişkilendirilen kurumların da temeli atılıyordu aslında.
Bu sistem 1970’lere gelindiğinde ekonomik anlamda kötü sinyaller vermeye başladı. Çeşitli ülkelerde görülen stagflasyon (büyüme düşerken enflasyonun arttığı durum), mali krizler ile birleştiğinde görüldü ki Keynesyen sistem artık calışmamaktaydı. 1971’e gelindiğinde altının temel uluslararası para olması durumu terk edildi. Üstelik 1973 OPEC ambargosu da ekonomik problemleri daha da derinleştirmekteydi. 
Devamı için

No comments:

Post a Comment